Aydın ili ülkemizin tarım ve sanayi merkezidir. Pamuk ekimi alanlarının genişliği bakımından Adana'dan sonra ikinci sırayı almaktadır.
Nazilli, Aydın ilinin en eski yerleşim birimlerinden İ.Ö.546'da Lidyalılar'ı yenerek bu devleti yıkan Persler bölgeye egemen olmuştur. İ.Ö. 334'te Asya seferine çıkan İskender burayı Makedonya topraklarına katmıştır. Aydınoğulları Mehmet Bey Nazilli'yi kendi beyliğine katmıştır. Osmanlı döneminde şimdiki kent merkezinin bulunduğu yer Nazlı köyü olarak anılmaktaydı. 1831'de Aydın'a bağlı Nazilli ilçesi olmuştur.
Cumhuriyet'in kurulmasıyla birlikte yurdumuz yeni bir siyasi döneme girmiştir. Atatürk Türkiye'yi endüstrileştirerek kalkındırma yoluyla çağdaş düzeye getirme görevini 1933 yılında, adını Türk tarihinden alarak kurmuş olduğu Sümerbank'a vermiştir. Sümerbank gerçekten de ilerleyen zamanda sanayide devlet olmuştur.
" ... Düşmanı İzmir'de denize döktüğü , herkesin ; "savaş bitti, ülke artık rahat edebilir" diye bayram ettiği gün Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa: "Arkadaşlar, asıl büyük savaşımız, yurdun kalkınması savaşı yeni başlıyor, Siyasi ve askeri zaferler ne kadar büyük olurlarsa olsunlar,
ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa, elde edilen zaferler devamlı olmazlar, az zamanda sönüp giderler" demiştir" (Geçosman, 1978:39).
İşte Atatürk bu düşünceler doğrultusunda,Türkiye'yi lhak ettiği refaha ulaştıracak ve kurtuluşunu sonsuzlaştıracak olan zaferi de devlet önderliğinde, milletin gücüyle başaracaktı. Siyasi alanda kazanılan büyük başarıların yanında ekonomik alanda da büyük başarı gösteren işletmelerden biri de Sümerbank Nazilli Basma Sanayii işletmesi olmuştur. Bu tesisin yer seçiminde kararı, ülke ve halkın elde edeceği yararlar belirlemiştir. Çukurova'dan sonra ülke üretiminin yüzde 46'sı oranında pamuk üreterek ikinci sırada yer alan Büyükmenderes Havzası'nda kurulan Nazilli Basma Fabrikası, bu yer seçimi kararının somut örneklerindendir.
Nazilli Basma Fabrikası I. Beş Yıllık Sanayi Planı'nın öngördüğü
fabrikalardan biridir. 23 Ağustos 1935 tarihinde temel atma töreninde, o dönemin
iktisat vekili Celal Bayar fabrikanın önemini şu ifadeleriyle dile getirmektdir:
"...Hükümet pamuklu meselesini ele almak suretiyle memleketin umumi ihtiyacını karşılamayı düşünürken, hususi olarak da basmaya ehemmiyet vermişti.İşte buradaki kombina Türkler'in ilk defa kuracakları basma fabrikası olacaktır. Fabrikamız yalnız Balkanlar bakımından değil, belki Avrupa bakımından da mukayese ettiğimiz zaman, küçük sayılamıyacak bir eserdir.Fakat teknik itibariyle bütün dünya ile boy ölçüşebilecek bir mükemmeliyettedir. Bunu bittiği zaman güzel eserleriyle göreceksiniz." (Aktaran, Toprak:1991:180).
Fabrikayı oluşturan makinaların çoğunluğu Sovyet kredisiyle Sovyetler Birliği'nden getirtilmiştir. Fabrika 18 ayda kurulmuştur. 9 Ekim 1937'de Nazilli Basma Fabrikası Atatürk tarafından açılmıştır.
Ulu Önder Atatürk, yaşamı süresince yüzlerce tesisin temelini atmıştır. Ne yazık ki kapısını altın anahtarla açtığı Nazilli Basma Fabrikası, açtığı son tesis olmuştur.O gün Atatürk kentin daha önce görmediği bir coşkuyla karşılanmış, yüzünde mutluluk ifadesi görülmüştür. 480 tezgahtan oluşan fabrika, çalışmaya başladığında çıkardığı ses,korkunç bir kükreyişe benzetilmiştir. Bu olay karşısında, M. Kemal Atatürk'ün durakladığı ve "işte bu bir musikidir" dediği belirtilmektedir
(Gençosman, 1978:39).
Türkiye'nin geniş çapta kurulmuş ilk basma fabrikası olan Nazilli Basma
Sanayii'nin açılış töreninde konuşma yapan başvekil Celal Bayar fabrikanın
kurulma sürecini şöyle anlatmaktadır:
".Bankamız fabrikayı kurmak için Sovyet endüstrisiyle teşrik-ı mesai etti ve şimdi yeniden göreceğimiz bu büyü ve modern fabrikayı vücuda getirdi sümerbank' ın çok kıymetli mesaisini ve Türk mühendis ve işçilerinin gayret ve ehliyetlerini burada takdir ile, sevgi ile yad ederken Sovyet teknisyenlerinin bizimle samimi bilgili işbirliğini tebarüz ettirmekten zevk duyarım..Nazilli Basma Fabrikası ilk Türk Basma Fabrikası olmakla tarihi bir şeref taşıyor. Fakat bu fabrika o şereften daha üstün ve emsalinin erişemediği daha büyük bir mazhariyete maliktir.Atatürk, büyük halaskar açılış törenine yüksek huzurlarıyle şeref bahşetmişler ve riyaset buyurmuşlardır.Kendilerine hükümet ve bütün mesai arkadaşlarım ve şahsım namına derin şükranlarımı ve minnetlerimi arzeylerim"(Aktaran: Toprak:1988,187).
I. Beş Yıllık Sanayi planını öngördüğü fabrikalardan biridir. Temeli 25.8.1935'de atılmış, 8 Ekim 1937'de 2530 işçisiyle, 28.236 iğ, 68.980 ton iplik kapaitesi,768 dokuma tezgahı, 4 basma makinası ve 23.120.000 metre halk tipi ince basma imalatı ile işletmeye açılmıştır.
Anadolu'nun has pamuğu iplik olup, daha önceki uygarlıklardan günümüze gelmiş dokuma ustaları tarafından iplik yapılmış, bu ipliğe renk verilip dokunarak bez haline getirilmiştir. Savaş yıllarının yokluğu sıkıntısı içindeyken Nazilli Sümerbank'ı halkın gereksinimi olan basmayı karşılamaya çalışmıştır.Sümerbank, 1200'ü aşkın çalışanıyla ve işlediği pamuk miktarıyla, uzun yıllar boyunca Nazilli kentinin ve çevresinin ekonomisini ayakta tutmuştur. Türkiye Cumhuriyeti'nin devraldığı yoksulluk ortamından uzaklaşmasına büyük katkıda bulunmuş, ülkede grubunun da oluşmasında katkı sağlamıştır (Uyar, 2006:3).
O günden, belli bir döneme değin faaliyetlerini geliştirip üretimini artırarak ilerlemeyi sürdürmüştür.
Pamuklu dokumada üretim, Nazilli basmalarından bu yana hem çok çeşitlenmiş hem de yeni bilgi teknoloji ile kalitesini artırmıştır
Dokuma tekniği olarak bezayağı örgü tekniği kullanılmaktadır. Nazilli
işletmesinde üretilen ürünler; kaput bezi, patiska, poplin, pijamalık, kadın-erkek mendili, pamuk ipliği, gömleklik poplin, basma, pazen, divitin, ince çamaşırlık, flanel, gecelik, çocuk giyimi, Nazilli emprime, siyah astar, merserize basma, haki yazlık astar, haki kışlık astar, döşemelik, şemsiyelik, poplin emprimedir.
Nazilli Basma Sanayii ile birlikte Eskişehir ve İzmir Basma Sanayii işletmeleri basma, pazen , divitin yanında emprime, flanel ve saten döşemelikler üretmektedir. Yurt içi ve yurt dışı geniş pazarlara açılmaktadır.
Ege bölgesinde ve Nazilli'de üretilen pamuk türü "joker" çoğunluğu sağlar. Uzun lifli pamuklar dokumacılıkta iç ve dış giyimde kullanılan kumaşlardır.
1968 yılından itibaren ihracata yönelik çalışmalara başlamıştır. Batı Almanya, Belçika, İngiltere, Kanada, ABD'ne ihraç yapılmaktadır Ana işletme kısımları; çırçır, iplik dokuma ve basma ve konfeksiyondur. Yardımcı işletme kısımları; enerji santralı, su santralı, mekanik atölye, temerküz atölyesi ve makina bakımdır.
Çırçır ünitesinde çekirdekli pamuk işlenerek yabancı maddelerden arıtılır. İplik ünitesinde fitil halindeki iplikler, çekim silindirinden geçirilerek inceltilir ve büküm verilerek eğrilir.Dokuma ünitesinde ham bez imalatı yapılmakta, otomatik dokuma tezgahlarında hatasız dokumlar elde edilmektedir. Basma ünitesinde desenlendirme yapılmaktadır. 2-6 renkli baskı yapılabilmektedir. Yıllık kapasite 45 milyon metre civarındadır. Konfeksiyon ünitesi 1984'te açılmış olup, fason olarak çalışmaktadır. Bayan pijama, gecelik sabahlık, erkek pijama, bebe önlüğü, çocuk şortu, çocuk gömleği, salopet ve bermuda dikimleri yapılarak iç ve dış pazarlarda satılmaktadır.
Geçen yıllar içinde izlenen politikalar doğrultusunda dışlanan, yatırım yapılmayan, yenilenmeyen fabrika ve konutlar gözden çıkarıldı ve tesisler özelleştirme programına alındı. Sümerbank'ın yeniden yapılanma sürecinde, özeleştirmeyle birlikte 1988 yılında yapılan yeni statü değişikliği ile Sümerbank Holding A.Ş. Nazilli Basma Sanayii İşletmesi ünvanını almıştır. 1989 yılı sonunda Sümerbank Holding A.Ş. Genel Müdürlüğü'ne devrolmuştur. . Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun 14.11.2000 tarihinde aldığı Nazilli Basma Sanayii İşletmesi'nin kapatılarak Adnan Menderes Üniversitesi'ne devredilmesiyle bir tarih sona ererken,
aynı zamanda fabrikada kalan son 530 emekçi ve ailelerinin geleceğini belirsizliğe sokmuştur (Toprak, 1991:132, Uyar, 2006:2).
Sümerbank fabrikasının kuruluşu ile fabrikada çalışacak işçiler ve yöneticiler için fabrikanın karşısında oluşturulan lojman ve sosyal konut alanı, konutlarla birlikte yapımı gerçekleştirilen sosyal tesisleri, okulu, sağlık ocağı ve yeşil alanlarıyla kurulduğu yıllar için büyük bir yenilikti ve gelişen bölge Sümer Mahallesi adını almıştır. Getirdiği yeniliklerden biri de Nazilli merkezi ile fabrikayı birbirine bağlayan ve çıkardığı sesten esinlenerek yöre halkının "gıdı gıdı" olarak adlandırdığı sevimli minyatür tren, ülkemizde işletilen raylı toplu taşımacılığın ilklerindendir. Daha onra alınan kararla bu lojmanlar yıkılmıştır (Uyar, 2006:1).
Sümerbank pazen kumaşından yapılan giysisiyle, Türkiye'yi temsil eden 2002 Dünya Güzeli Azra Akın'ın Sümerbank Pazen kumaşından yapılan elbisesi birinci olmuştur. Sadece kumaş yüzeyinin tüylü olamasıyla farklılık göstren pazen, Nazilli basma kumaşı gibi aynı teknikle basılan ve aynı desen özelliği gösteren bir kumaştır. Bu giysi özelleştirilerek kapatılan Sümerbank fabrikalarını bu anlamlı günde başka açıdan gündeme taşımıştır.
Modacı Cemil ipekçi'nin Tahtakale'den almış olduğu pazen kumaşından yaptığı giysi, büyük sükse yaparak medyada geniş yer bulmuştur. Daha önce de Oyun yazarı Necef Uğurlu, Cemil ipekçi'den 30 yıl önce almış olduğu pazen etekliğe aşık olduğunu belirtmiştir. Herkesin sorduğunu ve New York'tan aldığını sandıklarını, Cemil İpekçi'nin dokunuşuyla pazenin yepyeni bir şekil aldığını ve "Ulusal Onur" olarak nitelendirdiği bu olaydan yıllar sonra Sümerbank'ın kapatılmasından duyduğu üzüntüyü dile getirmiştir. Sümerbank'ın, Cemil İpekçi gibi kreatörlerle çalışmayı akıl edebilseydi, bugün belki basmalarımızın dünyaya satılan klasikler olabileceğini söylemiştir (Yeni Şafak Gazetesi,13 Aralık:2002).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder