Axminster halının jakarlı dokuma tezgâhında ilmek iplikleri desene uygun çağlıktan seçilerek çekilmesi ve kesilmesi suretiyle dokunmaktadır. Bir jakar mekanizmasıyla birlikte çalışan kuş gagası biçimindeki gripper sisteminde ilme iplikleri bobinlerin yerleştirildiği bir çağlıktan çekilerek dikey konumdaki bir renk seçici peteğe beslenen kısımdan alınmaktadır. Atkı yönündeki her ilme için renk sayısı kadar farklı renklerde petekte üst üste bulunmaktadır. Gripper uygun bir salınım hareketi yaparak jakar mekanizmasının seçimiyle uygun düzeye getirilen ilme ipliğini çekerek halı yapısı içine "U" şeklinde yerleştirilmektedir. Halıdaki ilmek sayısı kadar gripper gerekmektedir. Bu tür halılarda 1cm'de 10-27 hav ipliği bulunmaktadır. Halıda bir hav oluşturacak kadar kesilmiş olan iplikler axminster yöntemlerinin içinde ilme ipliği sarfiyatı en az olan yöntemdir ve ölü ilmek ipliği yoktur (Erkesim, 1995; TS 5627, 1996; Başer, 1998; Demir ve Günay, 1999).
9 Kasım 2011 Çarşamba
7 Kasım 2011 Pazartesi
Axminster Halıları
Bu yöntemde önceden belirlenen sıraya göre birbirini takip eden renkli ilmek ipliklerinin oluşturduğu kesikli havlı halıdır ve halıların desenlendirme kapasitesi çok geniştir. Ölü hav yoktur bütün hav iplikleri ilmek konumundadır. Tığlı (gripper), makaralı (spool), tığlı makaralı ve şenil (chenille) axminster olmak üzere dört şekildedir (Göktepe, 1992a; Erkesim, 1995; TS 5627, 1996).
5 Kasım 2011 Cumartesi
Bürüksel dokumalar
Bürüksel dokumalar için yuvarlak kesitli (eliptik) tel kullanılmaktadır. İki atkı esaslı dokumada bir hav için iki atkı kullanılmaktadır. Bir birine zıt yönde çalışan zincir çözgüler iki atkı için inip kalkmaktadır. Havlar bir birine çok yakın bir şekilde tutturularak yüzeyi yoğun bir doku oluşturulmaktadır (Erkesim, 1995).
Jakar mekanizmasında hav teli seçilerek kaldırılır, ölü hav dokunun orta tabakasına yerleştirilir. Dikey telli ve bıçaklı konvansiyonel tiplerde iki atkıda bir veya üç atkıda bir kere kalması gerekmektedir (Erdoğan, 2001).
3 Kasım 2011 Perşembe
Tel Çubuklu Wilton Tipi Halılar (Şişli Brüksel Halısı)
Bu sistemde zemin örgü ve hav kısmı aynı zamanda dokunmaktadır. Çözgüler ikisi bağlantı çözgüsü biri dolgu çözgüsü olmak üzere üç çözgüyle taşınmaktadır. Dolgu çözgüsü atkı iplikleriyle bağlantı oluşturmadan bağlantı çözgülerinin arasından halının stabil durmasını sağlamak için halının içerisine düz konumda yerleştirilmektedir. Kam mekanizması yardımıyla atkıyı taşıyan mekiğin geçebileceği ağızlık açılmaktadır. Atkı sıklığını sağlayacak şekilde tefe mekanizmasıyla dokuya sabitlenmektedir. Hav çözgüleri desenli halılarda jakar, düz halılarda armür mekanizmasıyla kaldırılmaktadır. Ağızlığa yerleştirilen teller bağlantı çözgüleri ve ölü havın üzerine seçilen hav ipliğinin altına yerleşmiş konumdadır. İlmekler meydana geldikten sonra teller hızla tezgâhın yanına çekilmektedir. Tellerin kesiti ilme sıklığını ve hav yüksekliğini belirlemektedir. Tellerin ucuna bıçak takılarak hav iplikleri kesilmekte ve kesik havlı (velur) halı oluşmaktadır. Halının sırt yüzeyinde hav oluşturmayan ölü havlar maliyeti artırırken tutum ve boyutsal stabilite sağlamaktadır (Berkalp, 1997; Erdoğan, 2001).
İlme telleri; yukarıdaki yuvarlak tel halka ilmeli halılar için, alttaki üzerinde bıçak bulunan kesik havlı halılar için (Robinson, Wools of New Zealand)
Tel çubuklu wilton halı dokumasının avantajları: yüksek sıklıkta yoğun halı dokunabilmesi, bukle ve velur şeklinde hav oluşturabilmek, tel çubuklarının değiştirilebilmesiyle istenilen hav yüksekliğinin elde edilebilmesi, farklı iplik kullanımının rahat olması, ilmek oluşturmadan tıraşlama veya oyuntu efektinin oluşturulabilme şeklinde sıralanabilir (Crawshaw, 1987; Erdoğan, 2001).
Bürüksel dokumalar için yuvarlak kesitli (eliptik) tel kullanılmaktadır. İki atkı esaslı dokumada bir hav için iki atkı kullanılmaktadır. Bir birine zıt yönde çalışan zincir çözgüler iki atkı için inip kalkmaktadır. Havlar bir birine çok yakın bir şekilde tutturularak yüzeyi yoğun bir doku oluşturulmaktadır (Erkesim, 1995).
1 Kasım 2011 Salı
"Wilton" Halıları
Wilton halı dokuması, hav ipliklerinin halı içinde dokumanın bir parçası olarak giren ve istendiği zaman yüzeye havı oluşturacak hav ipliğinin çıkmasıyla oluşmaktadır. Kesik havlı (velur), ilmek halkası (bukle) veya ikisinin karışımından oluşan halılar üretilebilmektedir. Bu yöntemle çok ağır hav ağırlıklarında ve hav yoğunluğu yüksek halılar üretilebilmektedir. Hav ipliklerinin her sırada renk kullanımı altı ile sınırlıdır (Kırtay, 1981; TS 11988; Demir ve Günay, 1999).
Wilton tipi halılar, üretim yöntemlerine göre tel çubuklu ve yüz yüze olarak ikiye ayrılmaktadırlar.
30 Ekim 2011 Pazar
Çift Düğümler
İlmek ipliğinin üç veya dört çözgü ipliği üzerinden şekildeki gibi geçirilmeleriyle elde edilmektedir. Hekim düğümü de denmektedir. Kaba dokumalar için yapılan mukavemeti az olan düğüm şeklidir (TS 2892, 1992; Erkesim, 1995).
El halıları bulundukları yörenin adıyla anılmaktadır. Türkiye'deki el halıları; Uşak halısı, Bergama halısı, Kula halısı, Gördes halısı, Konya halısı, Milas halısı, Niğde halısı, Kırşehir halısı, Hereke halısı, Sivas halısı, Kayseri halısı, Isparta halısı, Yörük halıları, Yahyalı halısı, yağcı, Bedir halısı, Ladik halısı, Kars halısı, Döşemealtı halısı ve Karakeçili halısıdır (Özenç, 1989; Erkesim, 1995).
28 Ekim 2011 Cuma
Tek Çözgü Düğümü
İlme ipliğinin bir çözgü ipliğinin çevresinden tam bir tur yaptıktan sonra halı sırtı içinde kesişen iki ucunun çözgü ipliğinin her iki tarafından yüze çekilmesiyle oluşmaktadır. Birbirini takip eden her çözgüye ve bir atlayarak düğümlenmektedir (TS 2892, 1992).
Tek Çözgü Düğümü (TS 2892, 1992)
Diğer düğüm yöntemlerine göre çok az kullanılmaktadır. Daha çok İspanyol halılarında kullanılmaktadır (TS 2892, 1992, Erkesim, 1995).
26 Ekim 2011 Çarşamba
Sine (İran) Düğümü
İlmek ipliğinin yan yana olan iki çözgü ipliğinden birincisinden altından geçirilerek yüze çıkartılması ve ikinci çözgü ipliğine tam bir tur attırılarak çözgü ipliklerinin arasından tekrar yüze çıkartılarak olmaktadır (TS 2892, 1992; Erkesim, 1995).
İplik uçları birbirine daha yakın olduğu için daha yumuşak ve daha parlak renkli halılar elde edilmektedir. Düğümlerin bir ucu serbest olduğundan Türk düğümü kadar sağlam değildir. Sine düğümü bütün İran, Türkistan, Hind, Çin ve bazı Türk halılarında kullanılmıştır (TS 2892, 1992; Erkesim, 1995).
24 Ekim 2011 Pazartesi
Türk (Gördes) Düğümü
Türk (Gördes) Düğümü İlmek ipliğinin birbirini takip eden iki çözgü ipliğinin dışından arkaya doğru çevrilmesi ve iki çözgü ipliğinin arasından ön yüze çıkartılmasıyla oluşmaktadır (TS 2892, 1992). RESİM GÖRDES Türk (Gördes) Düğümü (TS 2892, 1992) Türk düğümüyle dokunan halılar daha sağlam olmaktadır. Düğümlerin özelliği nedeniyle daha çok geometrik ve köşeli desenlere uygundur. Türk (Gördes) Düğümü Türk, Kafkas, bazı İran ve bazı İngiliz halılarında kullanılmaktadır (TS 2892, 1992; Erkesim, 1995).
22 Ekim 2011 Cumartesi
El Halısı
El halısı, dike yakın konumda çözgü ipliklerinden oluşan gergin tezgâhta desen oluşturmak üzere çözgü ipliklerine sırasıyla hav ipliklerinin çeşitli şekillerde düğümlenmesi ve çözgünün arasından geçirilen atkı ipliklerinin kirkit yardımıyla dokunun sıkıştırılmasıyla oluşmaktadır.
El halılarının ilk örneklerinde geometrik şekiller, yıldız, kare, altıgen ve dokuzgenler öne çıkarken sonrasında güller, gül benzeri şekiller ve diğer çiçek motiflerinden oluşmuştur. İslam dininin kabulüyle mihrap, kandil, ibrik motifleri ibadet için kullanılan halılarımızda yer almıştır. El halısı hav iplikleri, atkı iplikleri, çözgü iplikleri, çiti, halı kilimi ve saçaktan oluşmaktadır. Saçak, en uç kısımda çözgü ipliklerinin serbest bırakıldığı kısımdır. Halı kilimi, el halısının ilmeklerinin başlangıç ve bitiş kısımlarında ilmeksiz dokunan bölümdür. Çiti, halı kilimiyle saçak arasında halı kiliminin açılmasını önleyen zincir gibi çözgü ipliklerine sarılan kısımdır (Yakartepe ve Yakartepe, 1995; Özenç, 1989).
El dokusu halıların kalitesini dm2'deki düğüm sayısı, düğüm şekli, düzgün olması, desen, boya, renk uyumu, işçilik, iplik kalitesi gibi faktörler belirlemektedir (Yakartepe ve Yakartepe, 1995; Arlı, Kayabaşı, Erdoğan, Söylemezoğlu, 2000).
El halılarının sınıflandırılması desimetre karedeki ilmek sayılarına göre sınıflandırılmaktadır (Yakartepe ve Yakartepe, 1995).
1. Ekstra Ekstra İnce; 10 000 - 2401 ilmek/dm2
2. Ekstra İnce; 2401 - 1851 ilmek/dm2
3. İnce;1850 - 1401 ilmek/dm2
4. 0rta;1401 - 701 ilmek/dm2
5. Kaba;700 - 125 ilmek/dm2
El halıları düğüm şekilleri;
a) Türk (Gördes) Düğümü
b) Sine (İran) Düğümü
c) Tek Çözgü Düğümü
d) Çift Düğümler (TS 2892, 1992).
20 Ekim 2011 Perşembe
Halıların Sınıflandırılması
Halılar, el halısı ve makine halısı olmak üzere kabaca iki şekilde sınıflandırılırlar. Halıları birçok yönden sınıflandırmakta mümkündür.
Halı üretim yöntemlerine göre;
a) Dokuma Tipi Halılar
• "Wilton" Halıları
-Tel Çubuklu Wilton Tipi (Şişli Brüksel Halısı) -Çift Kat Yüz Yüze Dokunan Wilton Tipi *Tek Mekikli Dokuma *Çift Mekikli Dokuma *Üç Atkılı Sistem
• "Axminster" Halıları
- Tığlı (Gripper) Axminster
- Makaralı (Spool) Axminster
- Makaralı Tığlı Axminster -Şenil (Chenille) Axminster
b) Tufting Halılar
c) İğne ile Keçeleştirme (Nonwoven)
d) Örme Halılar
• Raschel Örme Halı
• Tülbent Raschel Yöntemi
e) Yapıştırma Halılar
f) Flok Halı
Halıların kullanım yerlerine göre;
a) Hafif ev Tipi
b) Orta ev Tipi
c) Ağır Ev veya Hafif İşyeri Tipi
d) Orta İş Yeri Tipi
e) Ağır İş Yeri Tipi
f) Islak Zemin Tipi
Halıların kullanım şekillerine göre;
a) Yaygı
b) Yolluk
c) Duvardan Duvara Halıların desenlerine göre;
a) Düz Halı
b) Desenli Halı
Havların Şekillerine göre;
a) Kesik Havlı
b) Halkalı Havlı (Bukle)
Şeklinde sınıflandırılmaktadır (TS 11988, TS 5627, 1996; Berkalp, 1997; Erdoğan, 2001).
18 Ekim 2011 Salı
Halıcılığın Türkiye deki Gelişimi
Anadolu'ya halıcılık 13. yüzyılda Selçuklularla gelmiştir. Doğu kısımda başlayan halıcılık sanatının zamanla batıdaki şehir ve kasabalara kadar yayıldığı tahmin edilmektedir. 13. ve 14. yüzyılda Selçuklu halıcılığı en parlak devrini yaşamıştır. Anadolu'ya 1271 yılında gelen Venedikli Marco Polo seyahat namesinde dünyanın en iyi ve güzel halılarının Anadolu'da Selçuklular tarafından yapıldığını ve Selçuklu halılarının üstün özelliklerinden bahsederek önemli merkezler olarak Konya, Sivas ve Kayseri'yi göstermiştir. 16, 17 ve 18. yüzyılda Osmanlı halıcığının en parlak dönemleri yaşanmıştır. Osmanlı halıcılığında geçiş dönemi olan 15. yüzyılın en önemli devirlerden biri olduğu belirtilmektedir. 18. yüzyılda en üst seviyesine ulaşan Osmanlı halıcılığının önemli merkezleri; Konya, Uşak, Bergama, Gördes, Kula olmuştur. En iyi Gördes halıları 15001700 yılları arasında dokunmuştur. Hereke ve İsparta'da halıcılık sektörü 19. yüzyıl sonlarında başlamıştır (Kırtay, 1981; Berkalp, 1997).
Türkiye, I. Dünya Savaşının sonuna kadar dünya halı ticaretinin önemli kavşak
noktalarından biri olmayı başarmıştır. Fakat 1929 Ekonomik Buhranı ve makineleşmenin
etkisiyle halıcılıkta önemli duraklamalar görülmüştür. Halıcılık sektörünün tamamen ticari
zihniyete dönüşen kısımlarında, Avrupa ve Amerikalı bazı firmaların istekleri
doğrultusunda üretim yapılmasıyla özlerinden uzaklaşmışlardır. 1932 yılından sonra yavaş
bir gelişme yaşanmış fakat II. Dünya Savaşıyla yeniden duraklama sürecine girmiştir. 1945
yılından itibaren iç piyasa yönelik olarak gelişmeler yaşanmıştır. İnsanların yaşam
seviyelerinin artmasıyla ihtiyaçlarda artmıştır ve bu gereksinimi karşılayamayan el halısına
makine halısı destek vermiştir. 1953 yılında ilk makine halı fabrikası Türkiye'de Osman
Sezik tarafından İzmir'de kurulmuştur. Başlarda el halıcılığını baltalayacağı için
istenmeyen makine halıcılığı ancak 1970 yılında sonra gelişmeye başlamıştır. 1965 yılında
54 152 m2 olan dokuma tipi makine halısı üretimi 1970 yılında 272427 m2'ye ulaşmıştır.
1975 yılında 1435000 m2'lik üretim yapılırken 1980 yılında 4254000 m2'ye olarak
gerçekleşmiştir. Dokuma tipi makine halılarının üretimi 1985 yılında 9190000 m2, 1990 22 yılında
26030000 m 'ye ulaşmıştır. 1996 yılında 30000000 m 'lik dokuma tipi makine
halısının üretiminin yapılamasından sonra düşüş olmaya başlamıştır ve 2000 yılındaki
tahmini makine halısı üretimi 16600000 m2'olarak gerçekleştirilmiştir (Kırtay, 1981;
Berkalp, 1997; Erdoğan, 2001).
Uzun yıllar makine halısı üreten firmaların tam kapasitelerini kullanamadıkları görülmüştür. Bunun nedenlerinden biride ihracatta beklenen gelişmenin bir türlü gerçekleştirilememiş olmasıdır. Dolayısı ile verimlilik yönünden beklenen katkıyı gerçekleştiremeyen bu sektör gerekli desteği yatırım teşvik programlarından zamanla alamamaya başlamıştır. 80'li yıllarda ise ülkemizdeki çoğu sektörde olduğu gibi halı sektöründe de bir patlama yaşanmıştır. Örneğin sadece 1979 ve 1984 yılları arasında ülkemizdeki halı üretiminin %82'lik bir artışla çok önemli bir gelişme gösterdiği kayıtlara geçmiştir. Bu dönemde üretiminde en fazla artış görülen halı tipi wilton olmuştur. Bunun en büyük sebebi o dönemde el halılarının fiyatındaki aşırı derecedeki artıştan dolayı gerçekleşmiştir. Tufting ve keçe tipi halılarda evlerde kullanımdan çıkmaya ve kendilerine işyerlerinde yer bulmaya başlamıştır. Bu süreç teknolojinin de gelişimi ile 90'lı yıllara kadar artış yönünde devam etmiştir. 90'lı yıllarda ise gerek ülkemizdeki gerekse yurtdışındaki ekonomik ve siyasi nedenlerle dalgalı bir seyir izlese de genel anlamda üretimdeki artışın önü kesilmemiştir.2000'li yıllara baktığımızda aşağıdaki tablo bize ülkemizdeki halı üretiminin toplamda % 8'lik bir artış ile artmaya devam ettiğini ortaya koymaktadır. Ancak çizelge 1.3.'den anlaşılacağı üzere el halısı üretiminin artışı makine ve diğer halı tiplerine göre oldukça azdır.
16 Ekim 2011 Pazar
Halıcılığın Dünyadaki Gelişimi
Halıcılığın kökeni milattan önceki yüzyıllara dayanan dokumacılık sanatının bir dalıdır (Göktepe, 1991). Kaba dokumalarda çözgü ipliklerine, uçları dışarı sarkan renkli yün ve tiftiklerin düğümlenmesiyle hayvan postlarının taklit edilerek zamanla asıl halı yapısının geliştiği düşünülmektedir (Erkesim, 1995).
Bugüne kadar varlığı bilinen en eski halı parçası milattan önce beşinci yüzyıla ait olan İskit halısı Rudenko adlı bir Rus arkeolog tarafından Altay dağlarında Pazirik mevkiinde bulunmuştur (Robinson, 1966; Kırtay, 1981). Bu halı, halıcılığın kökeninin Orta Asya olduğunu ve dünyaya Türk kavimleri tarafından yayıldığını göstermektedir. Halı kelimesi, eski zamanlarda geline verilen bu eşyanın uzun ömürlü kalıcı olsun manasındaki "kalın" ve "kalı" kelimelerinden türeyerek dilimize yerleşmiştir. İran, Türkistan, Buhara ve diğer Türk illerinde de halı için "kalın" ve "kalı" kelimeleri kullanılmıştır. Halıcılık
Anadolu'ya Selçuk Türkleri tarafından girmiştir ve gelişmiştir. Anadolu'ya 1271 yılında gelen Venedikli Marco Polo seyahat namesinde dünyanın en iyi ve güzel halılarının Anadolu'da Selçuklular tarafından dokunmuş olduğunu ve Selçuklu halılarının üstün özelliklerinden bahsetmiştir. Selçuklu halılarının batıda Avrupa limanlarına, doğuda Hindistan ve Çin'e, güneyde Mısır'a ihraç edildiklerini gösteren belgeler bulunmaktadır. Milattan sonra 711 yıllarında Müslümanların İspanya'yı ele geçirmesiyle dokumacılık Batı Avrupa'ya yayılmıştır. 15. yüzyıl -17. yüzyılları arasıda İran ve Memluk sanatı ile ilişkilerinin etkisinden dolayı Türk halıcığı sanat bakımından en parlak devirlerini yaşamıştır. 19. yüzyıldan itibaren Türk halıcılına olan taleplerde yabancıların zevkleri ve isteklerinin desenlere müdahalesinden dolayı desenlerin karışmasıyla batı Anadolu'da halıcılığı özünden ayrılmaya başlamıştır fakat iç bölgelerde ise halıcılık bir halk sanatı olarak zamanımıza kadar gelmiştir (Davaslığil, 1976; Kırtay, 1981; Erkesim, 1995; Erdoğan, 2001).
İstanbul'un fethinden sonra İtalya ve Güney Fransa'ya giden dokumacı ve halı ustaları 16. yüzyılda Güney Fransa'da Türk düğüm tekniğiyle "Aubuson" ve "Savonnerie" isimleriyle üretilmeye başlanmıştır. 1539 yılında Avrupa'da dikey el tezgâhında ilk halı dokunmuştur. 1604 yılında Paris'te Pierre du Pont ilk yatay yarı otomatik halı tezgâhında dokumayı gerçekleştirmiştir (Kırtay, 1981; Erdoğan, 2001).
1655 yılında bir halı farikası İngiltere'nin güneyindeki Wilton kentinde kurulmuştur. Bu halılara da şehrin adı verilerek Wilton halıları olarak üretilmiştir. Wilton'daki sanatkârlara, Jemaula ve Dufossy adlı iki dokumacı Brüksel tipi ayak pedallı yatay tezgâhta halı dokumacılığını öğretmişlerdir ve ilk Brüksel halı tezgâhı 1749 yılında yapılmıştır. Dufossy, Brüksel tipi halıların hav oluşumunu sağlayan tığların ucuna bıçak yerleştirerek ilk kesik havlı halı üretimini gerçekleştirmiştir. Daha sonra bu halılar Wilton tipi olarak isimlendirilmiştir (Kırtay, 1981; Erdoğan, 2001).
1801 yıllarında Fransa'da Josep Maria Jacuard jakar tezgâhlarını geliştirmiştir ve beş renkli halı imalatını gerçekleştirmiştir. İskoçya'da 1830 yıllarında James Templeton ve William Quinley iki kademeli bir yöntemle "Chenille Axminster" halısını dokumuşlardı. 1831 yılında Richard Whytock, hav ipliklerine baskı yaparak "Tapestry" halı dokumasını geliştirmiştir (Kırtay, 1981).
Mekanik halı tezgâhı, el ile tahrik edilmeyen "power loom" olarak tanınanı Collier ve Crossley'nin çalışmalarıyla geliştirilmiştir. Yaklaşık 1854 yıllarında Tapestry halıları dokunmaktadır. Fakat tam bir "power loom" olarak halı tezgâhı ilk kez Amerikalı E. P. Bigelow tarafından 1840-1845 yıllarında Brüksel tipi tezgâhlarda kullanılmıştır. Bundan sonraki teknik olarak büyük bir ilerleme 1876 yılında Newyork'lu Alexander Smith ve H. Sikinner tarafından "Moket veya Royal Axminster" tezgâhını icat etmişlerdir. Axminster'da dokunan halılar "Axminster halısı" olarak isimlendirilmiştir. Böylece halı desenlerinde çok sayıda renk makaralara sırasıyla sarılarak elde edilebilmiştir. Bu makaralı sisteme "Spool Axminster" ismi verilmiştir. 1878 yılında "Spool Axminster" tezgâhı Amerika'dan İngiltere'ye Tomkinson ve Adam Kidderminster tarafından taşınmıştır. 1890 yıllarında Kidderminster tezgâha jakar mekanizması uygulayarak "Gripper Axminster" tezgâhını geliştirmiştir. Daha sonraları "Spool Axminster" ve "Gripper Axminster" sistemleri birleştirilerek "Spool-Gripper Axminster" sistemi oluşturulmuştur. 1930 yılında elektrik enerjisinin bulunmasıyla buharlı sistemdeki toplu tahrik edilmesinden bireysel tahrik ve makine hareketine geçilmiştir (Davaslığil, 1976; Kırtay, 1981; Erkesim, 1995; Erdoğan, 2001).
20. yüzyılın başlarında tufting halı üretimi Caterina Evans isimli Amerikalı bir köylü kızının farklı renkte iplikler kullanarak yatak örtüsü yapmasıyla başlamıştır. İlk iğneli tufting makinesi 1924 yılında yapılmıştır. 1930'da tufting halı dokumacılığı mekanize olan yöntem ABD'nin güney eyaletlerinde hızla yayılmıştır. 1950'den sonra halıcılık sektörüne iyice yerleşen tufting yöntemi bugünde gelişimine devam etmektedir. Daha sonraki yıllarda ise yapıştırma halıların tekniği bulunmuştur. Nonwoven (iğne ile keçeleştirme) ve örme (raschel) yöntemleri bulunmuş ve geliştirilmiştir (Kırtay, 1981; Erdoğan, 2001).
Son dönemlerdeki halı üretim miktarına bakıldığında da tufting halıların üretim yönünden dokuma halıların ve diğer türlerin çok önünde olduğu görülmektedir.
Aşağıda ilgili tablolarda da görüldüğü üzere dünya genelinde tufting halı üretiminin toplam üretimdeki payının 2002 yılı itibari ile %88 gibi bir rakama ulaştığı görülüyor. Geriye kalan % 12'lik kısmın %4'ünü dokuma halıları ve %8'ini ise diğer halı türleri oluşturmaktadır.
Çizelge 1.1. 1996 ve 2002 yılları arasında dünya genelinde halı üretim miktarları (Carpet and Rug Institute, 2002) _____________________________ m2 (x 1000)___________________________
|
Aynı şekilde 1996 ve 2002 yılları arasında dünya genelindeki halı ticareti rakamlarına bakıldığında doğal olarak yukarıdaki üretim tablosuna paralel bir yapı ortaya çıkmaktadır. Yine 2002 yılı değerlerine bakacak olursak tufting halıların toplam halı ticareti içerisindeki payının %91 olduğunu görürüz. Geriye kalan kısmı ise dokuma halıları %5 ve diğer tipler %4 olarak paylaşmaktadır.
Çizelge 1.2. 1996 ve 2002 yılları arasında dünya genelinde halı ticareti (Carpet and Rug Institute, 2002) _____________________________ Dolar (x 1000)_________________________
|
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)